"Ruhsal gözler açılmadan, karanlıklarını ışıkla doldurmadan, kim olduğunu görmeden, uyanık olduğunu düşünme."
Uranüs 4 kutuplu gezegen girdiği yerde beklemeyeni bekle, olmaz dediğini oldurtan, yıkılmaz dediğini yıkan yegâne gezegendir kendisi. Bir burçta ortalama 7 yıl kalır ve girdiği yere devrimi de beraberinde getirir.
Girdiği yerde şimşekler çakar, aydınlanma gelir tıpkı insan hayatında da etkisi böyledir. Ruhun uyanması, aydınlanması, ayaklanması isyan etmesi olan düzene, sisteme gelen bir öfke vardır. Çünkü Satürn kuralları ile yönetilen dünyada Uranüs kabına sığamaz. Kaynar ve patlar. O yüzden girdiği yerdeki sıkışan enerjiyi özgür bırakmak birinci görevidir. Bu, Uranüs'ün her zaman devrim yarattığı, sarsılmaya, özgürleşmeye, tüm bu koşullanma kalıplarından kurtulmaya yardımcı olmaya çalıştığı anlamına gelir. Ne için ve hangi niyetle? Amaç ne? Aslında, eğer bir birey kendi kimlik duygusunu tanımlayan koşullanmadan kurtulmayı başarırsa, o zaman, bir dereceye kadar, şartlanamayan o kimliği, öz doğasını bilinir kılma olanağına sahiptir. Beklendiği gibi, uzun bir yol içeren bir süreçtir.
Uranüs üst akıldır ve Uranüs’ün girdiği yer gündeme düşer. Merkür bilinçli olarak hatırladıklarımız, öğrendiklerimiz ya da bize aktarılanlarla ilgilidir. Ama Uranüs ruhun aydınlanma deposu gibidir. Bilinçli olarak hatırlamadığımız kayıtların da kaynağıdır. Ruh planındaki Dharma kapısıdır. Özgürlüğe giden yoldaki yol arkadaşımızdır. Bu uyanış bilinçli akılla olmaz, sezersin, hissedersin, ararsın, hayatın, düzenin bozulur ama aslında ruh planını gerçekleştirmek için yaşadığın uyanış sürecinin bir parçasıdır.
Özellikle 42-45 yaş aralığında Uranüs- Uranüs karşıtlığı oldukça önemlidir. Kişi bir takım değişim ve dönüşüm bu süreçte yaşar. Çünkü Uranüs günleri gelip çatmıştır. Unuttuğumuz ya da bilinçli olarak hatırlayamadıklarımızı ruhumuz bize hatırlatır.
Peki, burada Satürn (Karma) ile Uranüs (Dharma) arasında sıkışıp kalan ruh acı çeker. Bazen Uranüs’e direnç acıyı büyütür ve çekilmez kılar. Çünkü topluma uyduğumuz, geleneksel olan, sınırları olan, kuralları olan yaşam (konfor) alanından çıkmak çok da kolay değil. Ama ruh çağrısı başlar. Kendi potansiyelimizi keşfetmek, kendi özgün karakterimizi bulmak, ruhumuzu beslemek için gitmemiz gereken yerlere gidebilme cesaretini daha doğrusu özgürleşme cesaretini gösterebilecek miyiz?
Unutmayalım ki gelme sebebimiz Karma ise bu samsaradan çıkma anahtarımızda Dharmadır. İçine sıkışıp kaldığımız düzenden çıkmak için kişisel haritalarımızda Uranüs nerede? Hangi evde? Hangi açıları almış? Transit ve tutulmalardan nasıl etki alıyor? Ruhun haritası olan Drakonik Haritada Uranüs nerede? Bize kişinin özgürlük yolu hakkında bilgiler verir. Tabi ki kişinin yaşadığı coğrafya, içine doğduğu aile hepsi birlikte değerlendirilmeli.
Ama Uranüs’ün olduğu yer özgürlüğe giden yoldur ve şimdi Plüto Kova süreci Uranüs’e hizmet etmeye hazırlanırken, Uranüs İkizler süreci çok yakınken özgürlüğün çok daha önemli olacağı, özgünlüğün çok daha kıymetli olacağı günlere hızla giderken…
Cesaretiniz, özgünlüğünüz pusulanız olsun…
Ruhunuzun seslerine kulak verin…
İnsan bilmese de ruh bilir…
Aydınlığınız bol olsun…
Sevgiler G.
Comments